DENEYSEL ÇALIŞMA | |
1. | Fast-track kardiyak cerrahide remifentanil ve fentanil'in postoperatif ağrı ve derlenme üzerine etkileri Effects of remifentanil and fentanyl on postoperative pain and recovery in fast – tract cardiac surgery Sema Turan, İhsan Ayık, Dilek Öztürk, Umit Karadeniz, Ozlem Soyal, Ahmet Coşar, Aysegul Ozgok, Ozcan Erdemlidoi: 10.5222/GKDAD.2012.087 Sayfalar 80 - 87 (1470 kere görüntülendi) AMAÇ: Çalışmamızda fast- track kardiak cerrahi planlanan hastalarda, hasta kontrollü analjezi yöntemiyle fentanil bolus ve remifentanil infüzyon uygulamasının postoperatif ağrı ve derlenme üzerine etkilerinin karşılaştırılması amaçlandı. YÖNTEMLER: Sevofluran ve remifentanil anestezisi uygulanan, fast-track koroner baypass cerrahisi geçirecek ASA II grubu 42 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar rastgele iki gruba ayrıldı. Grup 1 (remifentanil grup), 0.1 µg kg-1 min-1 postoperatif hasta kontrollü analjezi cihazı ile remifentanil infüzyon verilen grup. Grup 2, (fentanil grup ) cerrahi bitiminden 5 dakika önce 1 µg kg-1 fentanil bolus verilen grup. Fentanil bolus uygulamasından sonra fentanil bolus protokolü 0.1 µgkg-1 bolus doz ve 8 saat kilit süresi olacak şekilde düzenlendi. Postoperatif ilk 4 saatte her 15 dk. da, 12. ve 24. saatte ağrı skorları, sedasyon skorları ve ek analjezik ihtiyaçları kaydedildi. BULGULAR: Analjezik etkinlik açısından iki grup arasında fark yoktu. Grup 1 de sedasyon seviyesi ilk 2 saat içinde daha düşük bulundu. 2. saatten sonra sedasyon seviyeleri iki grup arasında benzerdi. SONUÇ: Fast-trak kardik cerrahi geçiren hastaların derlenme döneminde postopratif ağrıyı önlemede analjezik dozda remifentanil kullanılabilir. |
2. | Atan Kalpte Koroner Arter Baypas Cerrahisinde Esmololün Kardiyak Hemodinami ve Total Remifentanil Dozu Üzerindeki Etkisi The Effects of Esmolol on Hemodynamic Parameters and Total Remifentanil Consumption in Off-Pump CABG Patients Yasemin Polat Ünaltekin, Seyhan Yağar, Ayşegül Özgökdoi: 10.5222/GKDAD.2012.088 Sayfalar 88 - 95 (1520 kere görüntülendi) AMAÇ: Bu çalışmada atan kalpte koroner arter baypas cerrahisi hastalarında esmololün hemodinamik etkilerinin araştırılması amaçlandı. YÖNTEMLER: 34 ASA 2-3 grubu atan kalpte koroner arter baypas cerrahisi geçirecek adult hasta basit randomizasyonla remifentanil+sevofluran veya remifentanil+sevoflurana ek esmolol infüzyonu alacak gruplara ayrıldı. Hastaların hemodinamik parametreleri (arter kan basıncı, kalp atım hızı, kardiyak output, strok volüm)ve total remifentanil kullanımları karşılaştırıldı. BULGULAR: Esmolol grubunda ameliyat süresince daha iyi hemodinamik kontrol sağlandı. SONUÇ: Sonuç olarak esmolol koroner arter baypas cerrahisi hastalarında hemodinamik kontrol için anesteziklere eklenebilir. |
3. | Epidural anestezi altında periferik damar cerrahisinde deksmedetomidin sedasyonunun miyokard iskemisi üzerine etkisi Effects of Dexmedetomidine Sedation Combined with Epidural Anaesthesia on Myocardial Ischemia in Peripheral Vascular Surgery Emre Kavlak, Zerrin Sungur Ülke, Mukadder Orhan Sungur, Meltem Savran Karadeniz, Ahmet Kaya Bilge, Mert Şentürk, Emre Çamcı, Mehmet Tuğruldoi: 10.5222/GKDAD.2012.096 Sayfalar 96 - 104 (1519 kere görüntülendi) AMAÇ: Bir alfa2 agonsit olan deksmedetomidin (deks) perioperatif süreçte sedasyon amacı ile kalp hızı kontrolündeki etkinliği ile tercih edilmektedir. Bu çalışmada epidural anesteziye eklenen deks sedasyonunun damar cerrahisinde, miyokard iskemisi üzerine etkisinin araştırılması hedeflenmiştir. YÖNTEMLER: Epidural anestezi ile vasküler cerrahi yapılacak 48 hasta çalışmaya dâhil edildi. İki gruba ayrılan hastalardan ilk grubun (GD) sedasyonu cerrahi esnasında ve postoperatif 24 saat boyunca deks ile sağlanırken, ikinci grupta (GM) aynı amaçla midazolam kullanıldı. İki grupta da sedasyon skoru hedefine göre doz ayarları yapıldı. Epidural anestezi ve postoperatif analjezi protokolü tüm hastalar için benzerdi. Çalışmada hemodinamik parametreler ile EKG analizi cerrahi sırasında ve postoperatif 48 saat boyunca izlendi. Troponin düzeyleri işlem öncesi, postoperatif 4, 8 24, 36 ve 48. saatlerde ölçüldü. Ağrı değerlendirmesi vizüel analog skala (VAS) ile yapıldı. BULGULAR: Kalp hızı GD’de tüm zamanlarda GM’den düşük bulundu. Meydana gelen iskemik epizodlar GM’de GD’ye göre anlamlı olarak daha uzun sürmüştür. Troponin seviyesi 24, 36 ve 48 saatlerde GD’de anlamlı olarak daha düşük olduğu görüldü (p<0.05). Postoperatif analjezik tüketimi karşılaştırıldığında, 24 ve 48.saatlerde GD’de anlamlı olarak daha az tüketim söz konusu oldu (p<0.01). SONUÇ: Epidural anestezi ile deks, midazolam gibi yeterli sedasyonu sağlamıştır. Üstelik deks infüzyonu altında kalp hızı ve troponin düzeyleri daha düşük seyretmiştir. Yine deks infüzyonunda analjezik gereksinimi de azalmıştır. Bu etkiler infüzyon kesildiği halde devam etmiştir. |
OLGU SUNUMU | |
4. | İzole Persistan Patent Duktus Arteriyozuslu Pediyatrik Olguda Nonkardiyak Cerrahi İçin Anestezi Yönetimi Management of Anesthesia for noncardiac surgery in pediatric patient with isolated persistent patent ductus arteriosus Yasemin Işık, Muhammed Bilal Çeğin, Uğur Göktaş, Onur Palabıyık, İsmail Katıdoi: 10.5222/GKDAD.2012.105 Sayfalar 105 - 108 (1502 kere görüntülendi) Kardiyak patolojileri bulunan çocuklarda nonkardiyak cerrahi için güvenli bir anestezi yöntemini planlarken temel hedef, hastanın preoperatif durumu ve eşlik eden kardiyak problemin fizyolojisine göre optimal oksijenizasyonun sağlanması ve kardiyak stabilitenin korunmasıdır. Bu sunumuzda izole persistan patent duktus arteriyozusu bulunan pediyatrik olguya uyguladığımız anestezi yöntemini ve bu olgularda güvenli anestezi yönteminin nasıl olması gerektiğini irdelemek istedik. |
5. | Histeroskopi Sonrası Fatal Seyirli Venöz Hava Embolisi Fatal Venous Air Embolism After Hysteroscopy Mustafa Said Aydoğan, Mehmet Ali Erdoğan, Hüseyin Konur, Türkan Toğaldoi: 10.5222/GKDAD.2012.109 Sayfalar 109 - 111 (1966 kere görüntülendi) Histeroskopi, intrauterin patolojilerin tanı ve tedavisinde; hızlı postoperatif derlenme ve düşük morbidite sağlaması nedeni ile “altın standart” bir teknik olarak kabul edilmektedir. Histeroskopi, güvenli ve kolay uygulanabilen minimal invazif bir yöntem olarak kabul edilmesine rağmen, özellikle operatif histeroskopiler anes¬tezistler açısından dikkat edilmesi gereken birçok riski de beraberinde taşımaktadır. Bu olguda, operatif histeroskopi uygulaması sonrasında venöz hava embolisi gelişimini suna¬rak bu komplikasyonun yönetimine dikkat çekmeyi amaçladık. |