ISSN 1305-5550 | e-ISSN 2548-0669
Göğüs-Kalp-Damar Anestezi ve Yoğun Bakım Derneği Dergisi - GKD Anest Yoğ Bak Dern Derg: 20 (1)
Cilt: 20  Sayı: 1 - 2014
DERLEME
1. 
Hemostatik İlaçlar
Hemostatic Drugs
Nazan Atalan
doi: 10.5222/GKDAD.2014.001  Sayfalar 1 - 6 (3704 kere görüntülendi)
Vücuttaki bir organ ya da dokudan oluşan kan kaybını önleme süreci hemostaz olarak tanımlanır. Hemostaz; trombositler ile kan pıhtılaşma faktörleri arasında pıhtı oluşumu ve kanamanın durdurulması ile sonuçlanan bir dizi olayı içerir. Genellikle, kanama bozukluğu olmayan sağlıklı kişilerde kanama çok hızlı bir şekilde ve tedavi gerektirmeden kontrol altına alınabilir. Cerrahlar ve anestezistler travma yada büyük cerrahi operasyon geçirecek hastalarının kan kayıplarını en aza indirmek, normal hemostazı sağlamak için sıklıkla hemostatik ilaçlara ihtiyaç duyarlar. Hemostatik ajan hemostazı teşvik eden madde içerir. Tedavide kullanılan antifibrinolitikler, protamin, desmopressin, fibrinojen ve koagülasyon faktörleri gibi çok çeşitli sınıflardan hemostatik ilaçlar bulunmaktadır. Hemostatik ajanlar değişik mekanizmalarla etkilerini gösterirler: Sistemik ilaçlar primer hemostazı geliştirir, fibrin formasyonunu veya koagülasyonu uyarır ya da fibrinolizi inhibe ederken, lokal etkili hemostatik ajanlar vazokonstrüksiyon yapar veya trombosit aggregasyonunu uyarırlar. Trombosit ve hemostatik faktörlerin transfüzyonu tedavinin dayanağını oluştursa da farmakolojik ajanlar giderek kan ürünlerine önemli birer yardımcı haline gelmektedir, bu konuda alternatif tedavilere ihtiyaç olduğu dikkate alınmalıdır.

ARAŞTIRMA
2. 
Bölgesel Anestezi ile Karotis Endarterektomide Gabapentinin İntraoperatif Kooperasyon, Stres Yanıt ve Postoperatif Analjezi Üzerine Etkileri
The Effects of Gabapentin on Intraoperative Cooperation, Stress Response and Postoperative Analgesia in Patients Undergoing Carotid Endartectomy with Regional Anesthesia
Sabiha Ercan, Elif Akpek, Erdal Aslım, Tankut Akay, Aslı Dönmez
doi: 10.5222/GKDAD.2014.007  Sayfalar 7 - 15 (1254 kere görüntülendi)
AMAÇ: Bu çalışmada preoperatif verilen oral gabapentinin, bölgesel anestezi altında KEA uygulanan hastalarda intraoperatif kooperasyon, cerrahi stres yanıt ve postoperatif analjezi üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEMLER: Hastane etik kurul izni ve hasta onayları alındıktan sonra, karotis stenozu nedeniyle elektif KEA uygulanacak 50 yaş üzeri (ASA II-III) 34 hasta prospektif düzende çalışmaya alındı. Hastalar preoperatif dönemde gabapentin uygulamasına göre randomize olarak iki gruba ayrıldı: Ameliyattan 1 saat önce oral 600 mg tek doz gabapentin (Neurontin®, Pfizer) alan hastalar çalışma, ameliyat öncesi gabapentin almayan hastalar ise kontrol grubu olarak kabul edildi. Ameliyat süresince hastaların klinik nörolojik değerlendirmesi yapıldı. Hemodinamik parametreleri, sedasyon durumları, stres yanıt parametreleri ve postoperatif analjezik ihtiyaçları değerlendirildi.
BULGULAR: Çalışma grubunun hemodinamik değerleri daha az vazoaktif ajan desteğine rağmen daha stabil seyretti. Her iki grubun sedasyon ve hasta kooperasyonları benzerdi. Stres yanıt parametrelerinden kortizol, kontrol grubunda klemp sonrası dönemde başlangıca göre anlamlı olarak yüksek, 24. saat ölçümlerinin ise her iki grupta da başlangıç değerlerine göre düşük olduğu görüldü. Postoperatif analjezik ihtiyacı çalışma grubunda, kontrol grubuna göre daha az hastada ve daha geç dönemde ortaya çıktı.
SONUÇ: Sonuç olarak bulgularımız; gabapentinin bölgesel anestezi altında KEA uygulanan hastalarda kooperasyonu etkilemeden, daha az vazoaktif ajan kullanılarak stabil hemodinami sağladığını ve postoperatif analjezik ihtiyacını azalttığını göstermektedir.

3. 
Koroner Arter Baypas Cerrahisinde Soğuk Kan Kardiyoplejisi Potasyum Konsantrasyonu Üzerine Hipoterminin Etkisi
The Effect of Hypotermia on Potassium Concentration in Blood Cardioplegia During Cardiopulmonary Bypass Surgery
Murat Peker, Safinaz Karabayırlı, Azra Özanbarcı, Necmettin Çolak, Rüveyda İrem Demircioğlu, Bünyamin Uslu
doi: 10.5222/GKDAD.2014.016  Sayfalar 16 - 20 (2929 kere görüntülendi)
AMAÇ: Kardiyopulmoner baypasta, miyokard korumasında kardiyopleji kullanımı oldukça önemlidir. Hipoterminin koruyucu etkisinden yararlanmak için yüksek potasyum içeriğine sahip soğuk kan kardiyoplejisi oldukça yaygın kullanılmaktadır. Hipotermi potasyum konsantrasyonunu değiştirebilmektedir. Bu çalışmada hipoterminin kan kardiyoplejisi potasyum konsantrasyonu üzerine etkisini araştırdık.
YÖNTEMLER: Çalışmamız kardiyopulmoner baypas eşliğinde koroner arter baypas cerrahisi uygulanacak 70 hastada uygulandı. Hastalardan kardiyopulmoner baypasa geçmeden önce alınan arteriyel kan örneklerinden potasyum düzeyleri belirlendi. Kardiyopleji hazırlamak amacıyla, kardiyopulmoner baypasa geçildikten sonra kalp akciğer pompasından 400 ml kan alındı. Kardiyoplejideki potasyum düzeyi 16 mEq/L olacak şekilde potasyum klorür eklendi. Potasyum eklenmesinden sonra kan örneği alındı. Kan gazları, potasyum, sodyum, kalsiyum ve laktat düzeyleri ölçüldü. Kan kardiyopleji buzlu sıvı içerisine yerleştirilerek 4ºC ye kadar soğutuldu ve ölçümler yinelendi.
BULGULAR: Kan kardiyopleji örneklerinde potasyum düzeyleri 32˚C de 16.8±0.7 mEq/L, 4˚C de 16.3±0.7 mEq/L olarak ölçüldü (p=0.001). Kan gazı analizleri ve diğer elektrolitler arasında fark saptanmadı.
SONUÇ: Kan kardiyoplejisini 4ºC’ye soğutulduğunda potasyum düzeyleri azalmaktadır. Ancak bu azalma 0,5 mEq/L düzeylerinde olup, klinik açıdan önemli olmayabilir. Ancak, kardiyopleji hazırlanırken potasyum düzeyleri alt sınıra yakın hesaplanıyorsa, soğuma ile birlikte potasyum düzeyi alt sınırın altında kalabilir. Bu nedenle potasyum düzeylerini hedeflenen düzeyin biraz üzerinde tutulması yararlı olabilir.

4. 
Koroner Arter Baypas Cerrahisinde Remifentanil ve Fentanil İnfüzyonlarının İlaç Tüketimi Üzerine Etkileri
The Effects of Remifentanil and Fentanyl Infusions on Drug Consumption in Coronary Artery Bypass Surgery
Peyami Duman, Perihan Ekmekçi, Baturay Kansu Kazbek, Hakan Yılmaz, Filiz Tüzüner
doi: 10.5222/GKDAD.2014.021  Sayfalar 21 - 26 (1093 kere görüntülendi)
AMAÇ: Bu çalışmada koroner arter baypas greft (KABG) cerrahisinde fentanil ve remifentanilin ilaç tüketim maliyetleri, hemodinami, ekstübasyon zamanı, yoğun bakımda kalış süresi ve hasta memnuniyeti üzerine etkileri karşılaştırıldı.
YÖNTEMLER: Çalışmaya ASA III-IV 40-65 yaş arası 60 hasta alındı. Hastanın katılmayı reddetmesi, VKI > 30, kontrolsüz hemodinami, ejeksiyon fraksiyonu < % 25, intraaortik balon gereksinimi, major organ disfonksiyonu ve ek ameliyat planlanması çalışmaya alınmama kriterleriydi.
İndüksiyonda Grup F’ye 2-3 mg kg-1 propofol, 0.6 mg kg-1 rokuronyum, 5-10 μg kg-1 fentanil, Grup R’ye 2-3 mg kg-1 propofol, 0.6 mg kg-1 rokuronyum, 1-2 μg kg-1 remifentanil yapıldı. İdamede Grup F’ye % 2-3 sevofluran, % 50 oksijen-hava, 0.1-0.5 μg kg-1 dak-1 fentanil; cilt insizyonu ve sternotomi öncesinde 5 μg kg-1 fentanil bolus, Grup R’ye ise % 2-3 sevofluran + % 50 oksijen-hava, 0.5-1 μg kg-1 dak-1 remifentanil, cilt insizyonu ve sternotomi öncesinde 0.25-1 μg kg-1 remifentanil bolus uygulandı. Yoğun bakıma transfer edilene kadar 5-10 μg kg-1 dak-1 propofol verildi. Yoğun bakımda BIS > 60 olacak şekilde titre edilerek azaltıldı. Ekstübasyon sonrası 1. saatte Aldrete, 1., 2., 4., 6., 12., 24. saatlerde VAS ve Ramsey skorlaması, ilaç tüketimi ve maliyeti, yoğun bakımda kalış süresi, hasta memnuniyeti kaydedildi.
BULGULAR: KH indüksiyon öncesi hariç Grup R’de düşüktü. OAB entübasyon öncesinden yoğun bakım 1. saate kadar Grup R’de düşüktü. Ekstübasyon süreleri gruplar arasında benzerdi. Total opioid tüketimi ve maliyeti Grup F’de düşüktü.
SONUÇ: Bu çalışmada KABG cerrahisinde fast-track anestezi tekniğinde remifentanilin daha hızlı derlenme sağlamasına rağmen düşük doz fentanilin opiod tüketimi ve maliyeti üzerine etkileri açısından daha avantajlı olduğu görülmektedir.

5. 
Kalp Cerrahisi Hastalarında BURP Manevrasının Hemodinami ve EKG’de QT ve P Dispersiyonları Üzerine Etkileri
Effects of BURP maneuver over the hemodynamics and QT and P dispersions in ECG in cardiac surgery patients
Abdullah Demirhan, Murat Bilgi, Ümit Yaşar Tekelioğlu, Akcan Akkaya, Kemalettin Erdem, Serkan Öztürk, Adem Deniz Kurt, Hasan Koçoğlu
doi: 10.5222/GKDAD.2014.027  Sayfalar 27 - 32 (1070 kere görüntülendi)
AMAÇ: Amacımız koraner bypass cerrahisinde laringoskopi ve trakeal entübasyon (TE) esnasında uygulanan “backward upward right-sided pressure”(BURP) manevrasının, QT (OTd), P dispersiyon (Pd) ve hemodinamik yanıt üzerine oluşan etkisini araştırmaktır.
YÖNTEMLER: Çalışmaya elektif koroner arter bypass graft cerrahisi geçiren 40 hasta alındı. Hastalar Grup K (kontrol grubu, n=20) ve Grup B (BURP grubu, n=20) olarak 2 gruba ayrıldı. Hastalara premedikasyon yapıldıktan sonra standart 12 derivasyonlu elektrokardiyografi (EKG) bağlanarak indüksiyon öncesi EKG çekildi. Bu EKG bazal (EKG0) kabul edilerek kaydedildi. Sadece BURP grubundaki hastalara laringoskopi esnasında BURP manevrası yapıldı. Hastaların 12 derivasyonlu EKG kayıtları entübasyon sonrası 1. dk (EKG1) ve 3. dk (EKG3) da alındı ve iki grup QT ve p dispersiyonları açısından karşılştırıldı.
BULGULAR: Gruplar arasında demografik veriler benzerdi. (p >0,05). Grup K ve Grup B’nin entübasyon süreleri benzerdi (p >0,05). Kalp atım hızları (KH) ve ortalama arter basınçlarının (OAB) gruplar arası değerlendirilmesinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (p >0.05). Grupları arası izlem zamanları içindeki QTd ve p dispersiyonlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p >0,05).
SONUÇ: Koraner arter hastalığı olan ve koroner baypas cerrahisi geçirecek hastalarda BURP manevrasının KH ve OAB değerleri ile EKG’deki QT ve P dalga dispersiyonları üzerine olumsuz etkisinin olmadığını gözlemledik.

6. 
Mannitol ve Dopaminin Koroner Arter Baypas Cerrahisinde Renal Fonksiyonlara Etkileri
Effects of Mannitol and Dopamine on Renal Function in Coronary Artery Bypass Surgery
Emine Bilge Narin, İlhan Öztekin, Seher Deniz Öztekin, Güler Topçu, Betül Öğütmen, Sevim Canik
doi: 10.5222/GKDAD.2014.033  Sayfalar 33 - 40 (1192 kere görüntülendi)
AMAÇ: Uzun süreli Kardiyo-Pulmoner Baypas (KPB)’ın böbrek fonksiyonları üzerine olumsuz etkilerini azaltmak için kullanılan dopamin ve mannitol’ün veriliş şekil ve zamanına göre etkilerini karşılaştırmayı amaçladık.
YÖNTEMLER: Grup I (n: 25 hasta): Mannitol 1 gr kg-1 KPB prime solüsyonuna ilave edildi.
Grup II (n: 25 hasta): Anestezi indüksiyonu- ameliyat sonu aralığında dopamin 2 μgr kg-1 dk-1 hızında İV uygulandı.
Grup III (n: 25 hasta): Anestezi indüksiyonu- ameliyat sonu aralığında dopamin 2 μgr kg-1 dk-1 İV uygulandı ve KPB prime solüsyonuna mannitol 1 gr kg-1 ilave edildi.
Grup IV (n: 25 hasta) (Kontrol Grubu): İdrar azalması durumunda furosemid uygulandı.
Serum üre, kreatinin, albümin, idrarda mikroalbümin, idrarda kreatinin, serum sistatin-c değerleri preop ve postop olarak karşılaştırıldı.

BULGULAR: Systatin- c değerlerinde postop Grup I,II,III’de anlamlı artışlar izlendi (p<0,01). Mikroalbümin/idrar kreatinin oranlarında tüm gruplarda postop görülen yükseliş istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı bulundu (p<0,01).
SONUÇ: Böbrek hasarını belirlemek bakımından mikroalbumin/idrar kreatinin oranının cystatin- c düzeyinden daha hassas bir parametre olduğunu gözlemlemiş olduk. Dopamin infüzyonunun (2 μgr kg-1 dk-1) ve KPB döneminde Mannitol (1 gr kg-1 ) ile birlikte kullanılmasının, KPB’ın böbrekler üzerine olumsuz etkilerini önleme bakımından daha etkili olduğunu düşünmekteyiz.

OLGU SUNUMU
7. 
Anksiyete Bozukluğu Olan Yoğun Bakım Hastasında Gecikmiş Trakeal Stenoz Tanısı
A Delayed Tracheal Stenosis Diagnosis For An İntensive Care Patient With Anxiety Disorder
Büşra Tezcan, Yasemin Savcı, Bahar Aydınlı, Aslı Demir, Rabia Koçulu, Sevil Tokat, Ümit Karadeniz
doi: 10.5222/GKDAD.2014.041  Sayfalar 41 - 44 (1223 kere görüntülendi)
Endotrakeal entübasyon veya trakeostomi yoğun bakım hastalarında mekanik ventilasyon desteği için kullanılabilir ve bu nedenlerle yoğun bakımda uzun süre izlenen hastalarda çeşitli psikiyatrik sorunlar da görülebilir. Gerek entübasyon veya trakeostomi sonrası oluşabilen havayolu hasarı, gerek psikiyatrik problemler ciddi solunum sıkıntısı nedeni olabilirler.Geçirdiği Whipple operasyonu sonrası uzun süre yoğun bakım ve mekanik ventilasyon tedavisi alan ve perkütan trakeostomi açılan hasta genel durumunun düzelmesi sonrasında dekanüle edildi ve gelişen akut solunum sıkıntısı nedeniyle tekrar kanüle edilerek mekanik ventilasyon desteği almaya devam etti. Yoğun bakım tedavisinin başından beri anksiyete bozukluğu nedeniyle psikiyatrik tedavi de alan hastaya trakeostomi kanülünden girilerek fleksibl bronkoskopi yapıldı ve herhangi bir patoloji saptanmadı.Hasta tekrar dekanüle edilerek izlendi ve solunum sıkıntısının aynı şekilde tekrar etmesi üzerine çekilen boyun tomografisinde kanülün süperior komşuluğunda trakeal stenoz izlendi ve bu bölgeye trakeal dilatasyon uygulanmasının ardından hasta başarılı bir şekilde dekanüle edilerek taburcu edildi.

8. 
Eşzamanlı Timektomi ve Koroner Arter Baypas Greft (KABG) Cerrahisi Uygulanan Miyastenya Gravisli Olguda Anestezi Yönetimi
Anesthetic Management in a Case with Myastenia Gravis Who Underwent Simultaneously Coronary Artery Bypass Graft (CABG) Surgery and Thymectomy
Murat Aksun, Senem Girgin, Ufuk Yetkin, Volkan Kuru, Birzat Emre Gölboyu, Ali Gürbüz, Nagihan Karahan
doi: 10.5222/GKDAD.2014.045  Sayfalar 45 - 48 (1030 kere görüntülendi)
Miyastenya Gravis (MG), sinir kas kavşağında asetilkolin (ACH) reseptörlerinin yıkımı ile karekterize, otoimmun bir hastalıktır. Tedavisinde başta anti kolinesterazlar olmak üzere, pek çok medikal ilaç grubu uygulanması yanı sıra timektomi önemli bir yer tutmaktadır. Süksinilkoline beklenmeyen yanıt, non depolarizan kas gevşeticilere aşırı duyarlılık ve postoperatif solunum yetmezliği riski nedeniyle anestezi yönetimi özellik göstermektedir. Biz, timektomi ile eşzamanlı KABG cerrahisi yapılan MG’li bir olguda uyguladığımız anestezi yönetimini sunmayı hedefledik.

9. 
Pnömonektomi Sonrası Kardiyopulmoner Baypas Cerrahisi Geçiren Hastada Anestezi Yönetimi
Anaesthetic Management of The Patient Undergoing Cardiopulmonary Bypass Graft Surgery After Pneumonectomy
Tülün Öztürk, Hamza Bambal, İhsan İşkesen, Hayrettin Şirin
doi: 10.5222/GKDAD.2014.049  Sayfalar 49 - 54 (1127 kere görüntülendi)
Bu olgu sunumunun amacı, pnömonektomi sonrası CABG cerrahisi geçiren hastada, preoperatif değerlendirme için önerileri, perioperatif yaşadığımız teknik zorlukları ve pulmoner hasarı azaltmak için kullandığımız ventilasyon yöntemlerini tartışmaktır.

10. 
Amiodaron’a Bağlı Ender Bir Komplikasyon: Yaygın Alveolar Hemoraji
A Rare Complication of Amiodarone: Diffuse Alveolar Hemorrhage
Alper Kararmaz, Pelin Çorman Dinçer, Firuz Çelikoğlu
doi: 10.5222/GKDAD.2014.055  Sayfalar 55 - 58 (1339 kere görüntülendi)
Antiaritmik olarak sıkça kullanılan bir ilaç olan amiodaronun nörolojik, oftalmik, kutanöz, hepatik ve pulmoner yan etkileri bilinmektedir. Kullanım süresi ve miktarına bağlı olarak pulmoner toksisite bulguları gözlenir. Pulmoner yan etkiler % 10-17 oranında görülür ve genellikle interstisiyel pnömoni şeklindedir. Bu olgu sunumunda, hızlı ventrikül cevaplı akut atrial fibrilasyon nedeniyle amiodaron tedavisi başlanan bayan hastada amiodaronun ender bir komplikasyonu olan yaygın alveolar hemoraji irdelenmiştir.

11. 
Ender Bir Pulmoner Arter Kateterizasyon Komplikasyonu: Düğümlenme
A Rare Pulmonary Arterial Catheterization Complication: Knotting
Derya Arslan Yurtlu, Hasan Fatih Tanyeli, Murat Aksun, Nagihan Karahan, Orhan Gökalp, Ali Gürbüz
doi: 10.5222/GKDAD.2014.059  Sayfalar 59 - 62 (1302 kere görüntülendi)
Pulmoner arter kateterizasyonu ile ilgili çeşitli komplikasyonlar tanımlanmıştır ve hemotoraks gibi bazıları yaşamı tehdit eden nitelikte olabilmektedir. Pulmoner arter kateterinin düğümlenmesi ise ender karşılaşılan komplikasyonlardan biri olup, başka medikal sorunlara yol açması da olasıdır. Bu makalede pulmoner arter kateterinin düğümlenmesi sorunu ile karşılaşılan bir olgu sunularak sorunun çözüm yolları tartışılmıştır

EDITÖRE MEKTUP
12. 
Yoğun Bakımda Takip Edilen Hastada Ani Gelişen Anizokori
The Sudden Onset of Anisocoria at the Patients in Intensive Care Units
Ayfer Açıkgöz, Özcan Ulaş Açıkgöz, Alican Açıkgöz, Bora Aykaç, Kamil Karaoğlu
doi: 10.5222/GKDAD.2014.063  Sayfalar 63 - 64 (2408 kere görüntülendi)
Makale Özeti |Tam Metin PDF

13. 
Ultrason Rehberliğinde Kanulasyon Sırasında Saptanan Radiyal Arter Varyasyonu
A Variation of Radial Artery Detected During Ultrasound-Guided Cannulation
Alper Kilicaslan, Funda Gök, Gamze Sarkılar, Damlanur Üstün, Onur Bilge
doi: 10.5222/GKDAD.2014.065  Sayfalar 65 - 66 (1031 kere görüntülendi)
Makale Özeti |Tam Metin PDF

14. 
Subklavyen Venöz Kateterizasyona Bağlı Nadir Bir Komplikasyon: Toraksa Malpozisyon
A Rare Complication Due to Subclavian Venous Catheterization: Malposition to Thorax
Ahmet Selim Özkan
doi: 10.5222/GKDAD.2014.067  Sayfalar 67 - 68 (1094 kere görüntülendi)
Makale Özeti |Tam Metin PDF

LookUs & Online Makale